Girişimcilik Ruhunun Oluşması Bir Süreçtir
Son zamanlarda üzerinde sıkça çalışmalar yapılan kavramlardan birisi de girişimci ve girişimciliktir. Gerek illerin, gerekse ülkelerin gelişmesi her şeyden önce girişimcilik faaliyetlerine ve girişimci özelliklerine bağlıdır. Girişimcilik faaliyetlerinin gelişmesi ülkelerarası gelişmişlik farkını azaltacak ve küresel dünyada ilgili ülkeye rekabet avantajı sağlayacaktır. Bu kapsamda, Türkiye’nin uluslararası kalkınma yarışında başarılı olabilmesinde girişimcilere ve girişimci faaliyetlere önemli görevlerin düştüğü açıktır.
Bireysel bir takım özellikler gerektirmesinin yanı sıra toplumsal ve kültürel bir olgu olan girişimciliğin oluşumunu etkileyen pek çok sosyo-kültürel, ekonomik ve politik faktörler vardır. Girişimcilik ruhunun oluşmasında ve başarılı bir şekilde sürdürülmesinde ilgili toplumun kültürünün de etkisi söz konusudur. Zira birey içinde yaşadığı toplumun kültürel unsurlarının taşıyıcısı konumundadır.
Tamamen ezbere dayalı, pratik hayattan kopuk ve kendi gerçeklerinden uzak bir eğitim sisteminde, girişimcilik ruhunun gelişmesi çok düşük bir olasılığa sahiptir. Buna karşın, düşünmeye, araştırmaya, soru sormaya ve yaratıcılığa dayalı bir eğitim sisteminde ise, girişimcilik ruhunun ve yeteneklerinin güçlenip gelişmesi çok daha kolaydır.
Hangi şekilde olursa olsun girişimcilik bir süreci ifade etmekte ve temelde altı aşamadan oluşmaktadır. Bunlar şunlardır;
Fırsatı görmek ve tanımlamak
Fikir geliştirmek
Gerekli kaynakları tespit etmek
Gerekli kaynakları temin etmek
Fikri uygulamaya sokmak ve yönetmek
Risk almak
Bu altı adım, girişimciliğin temel sürecini özetlemektedir. Ancak her adım kendi içinde daha detaylı ve karmaşık bir süreçtir ve işletme sahibinin kararları, fikirleri ve yetenekleri işletmenin başarısı üzerinde büyük bir etkiye sahiptir.
Artık İşveren Olma Vakti!
Girişimcilerin devlet tarafından desteklenmesi, birçok ülkede yaygın bir uygulamadır. Bu destekler, genellikle girişimcilik ekosistemini desteklemek, işletme sahiplerine finansal ve danışmanlık kaynakları sağlamak ve işletmelerin büyümesini teşvik etmek amacıyla sunulur.
Girişimcilik, ülkemizin ekonomik kalkınması için önemi her geçen gün artan bir kariyer tercihidir ve bu konudaki farkındalık artırılmalıdır. İşsizliğin azaltılması ve atıl kaynakların ekonomiye kazandırılmasına katkı sağlaması bakımından girişimcilik; bireyler tarafından tercih edilmeli, devlet tarafından da özendirilmelidir.
Girişimciler; risk üstlenerek, birtakım zorluklara göğüs gererek başarılı oldukça toplumda da kendi işini kuran, “iş gören” değil de “işveren” insanların sayısı artacaktır. Bu da girişimcilik kültürünün yaygınlaştırılmasıyla, girişimcilerin teşvik edilmesiyle mümkün olacaktır.
Yorum ve düşüncelerinizi bizimle paylaşmak için yorum yapın.